18 Ağustos 2010

Bodrum Gündoğan

Bu seneki tatilimizde, keşfetmek için Bodrum yarımadasında bulunan Gündoğan isimli koyu seçtik.Gündoğan'ın eski ismi Farilya, Rumcada güneşin doğuşu anlamına geliyormuş. Gündoğan mavi bayraklı denizi olan çok güzel, sakin bir tatil mekanı.Bu tatilimiz sanırım geçirdiğimiz en dinlenmeli tatil oldu. Gündoğan'ın sakin denizi, insanı Ağustos sıcağında bile terletmeyen esintisi bizim buradan ayrılamamazı sağladı. Aslında yorucu bir senenin ardından iyi de oldu. Bol bol yüzmeli, çok çok kitap okumalı, uzun uzun konuşmalı ve bir o kadar da susmalı bir hafta geçirdik Gündoğanda.
Bir rezervasyon yaptırmadan gittiğimiz için ve otellerin düşündüğümüzden daha fazla dolu olmasından dolayı oda bulmak biraz sor olduysa da sonunda kalmak için Cennet Park Otelde karar kıldık. Gündoğan'da sahilde bulunan caminin hemen yanında yer alan, oldukça sıcak bir ortamı olan ve çok memnun kalarak ayrıldığımız bir oteldi. Otelin önünden hemen denize girebiliyor olmak oldukça rahat oldu. Bu açıdan yüzmek için çok daha fazla zamanımız oldu.Gündoğan'ın denizini çok beğendik. Çok temiz, dalgasız olması dolayısı ile rahatça uzaklara açılabildiğiniz ve sizinle birlikte yüzen bir sürü balığın olduğu çok güzel bir denizi var Gündoğan'ın. Hatta bir balık sürüsüne rastlayıp ilk başta oldukça koktuysam da sonra korkumu yenip onları seyre daldım.Bunların yanında Gündoğanda bolca sokak köpekleri göreceksiniz. Kimseye bulaşmadan sabahtan akşama yatıyorlar sahilde. Onlar ile yemeğimizi paylaştığımız çok akşam oldu.
Mekanlara gelince çok güzel balık lokantaları vardı fakat bunların öncesinde ev yemekleri yapan çok tatlı bir amcanın yeri vardı kaldığımız otelin hemen arka sokağında. Hatta yan dükkanda hediyelik eşya satışı da yapıyorlardı. Yemekler bana annemin hazırladığı muhteşem yaz sofralarını hatırlattı, bundan dolayı benim açımdan diğerlerinden ön sıraya geçti hemen. Bunun yanında mezelerini çok sevdiğimiz için iki akşam üstüste gittiğimiz bir restaurant daha vardı. Masaların bir kısmı iskeleye koymuşlar. Açıkçası o kısımda yemek yemek hemen yanınızda da denizin olması çok keyifli. Ama keşke bir de ismi hatırlayabilsem...:)

10 Mayıs 2010

Umaykut Online Tanıtım Filmi

Umaykut Online isimli oyunumuzun tanıtım filmini yayınladık. Güzel bir iş olduğunu düşünüyorum. Umarım izleyenler de benimle aynı fikirde olurlar :)

Umaykut Online Yeni Fragmanı from Umaykut Online on Vimeo.

28 Nisan 2010

23 Nisan Batı Karadeniz Tatili

Bu senenin ilk kaçamağını Batı Karadeniz'e doğru gerçekleştirdik. Üç günlük tatili elimizden geldiğince çok yeri gezip görerek geçirdik. Gitmeyi düşündüğümüz yerlere düzenlenen turları inceledik ve kendi rotamızı bu gezi planlarından yararlanarak oluşturduk.
Gezimize ilk gün Akçakoca'ya giderek başladık. Şansımıza tatil boyunca bol güneşli güzel bir hava bize eşlik etti. Akçakoca'ya vardıktan sonra Ceneviz Kalesi'ne doğru çıktık. Kalenin hemen yanındaki plajda oturup dinlendik. Hep aklımdaki dalgalı Karadeniz imajı o noktada silndi ve tatile çok güzel bir başlagıç yapmış olduk.Akçakoca'dan sonra Ereğli'ye doğru hareket ettik. Karadeniz kıyısından yaptığımız bu yolculukta yemyeşil ormanları görmek gerçekten bize çok iyi geldi. Ereğli'deki yapılacaklar listemizin başında Cehennem Ağzı Mağaraları'nı görmek vardı. Gittiğimiz yerde 3 ayrı mağara vardı.
  • Kilise Mağarası
  • Cehennem Ağzı(Koca Yusuf)Mağarası
  • Ayazma Mağarası
En çok ilgimizi çeken ve gördüğümüzde bizi en çok şaşırtan Cehennem Ağzı Mağarası'nı kısaca anlatmak gerekirse.Mitolojiye göre M.Ö. 1200’lerde Efsanevi Argonot Seferi sırasında buraya gelen Heracles Kral Eurystneus’un kendisine verdiği 12 Adet görevden en zor olanını bu mağarada gerçekleştirmiş. Heracles buraya girerek Hades’in ülkesine(Cehenneme)gitmiş Kral Eurystneus’un isteği üzerine Hades’in Cehennemi bekleyen 3 başlı Köpeği Kerberosu burada yeryüzüne çıkartmış. Tabiki mağara içinde ışık dolayısı ile çok güzel çekimler yapamadık ancak görülmeye değerdi.Mağara gezimizin ardından Ereğli'de balıklarımızı yedik ve kalacağımız yer olan Zonguldak'a doğru yola çıktık ve ilk günümüzü böylece tamamlamış olduk.Gezimizin ikinci gününde Zonguldak Gökgöl mağarası'nı görmeye gittik. 875 metrelik yürüyüş alanına sahip bu mağara ise benim bugüne kadar gördüğüm en büyük mağara idi. Mağara'daki sarkık ve dikikler muhteşemdi.
Gökgöl mağarasını gördükten sonra Bartın inkumu'na doğru harekete geçtik. İnkumu plajı gerçekten çok güzelmiş. Ankara'dan haftasonu kaçılabilecek yakın mekanlar listesine almak için çok uygun bir yer.
İnkumu durağımızın ardından Amasra'ya doğru yola çıktık. Amasra yolu üzerinde bulunan Kuşkayasi yol anıtında mola verip fotoğraf çektik. Amasra'nın bu tepeden görünüşü gerçekten çok güzel.
Amasra'ya vardığımızda herkesin çok övdüğü Amasra salatası ve balık ile yemeğimizi yedik ve çevreyi gezintiye daldık. Cekiciler çarşısı, Sormagir kapısı ve Kemere köprüsü'nü dolaştıktan sonra ikinci gecemizi de burada geçirdik.Tatilimizin son günündeki ilk durağımız Çakraz oldu. Burada biraz vakit geçirdikten sonra hemen yanında bulunan Bozköy plajına da uğrayıp Safranbolu'ya doğru yola çıktık.
Safranbolu'ya giden yolda dağ taş yemyeşil.
Gezimizin son durağı olan Safranbolu'yu da gezdikten ve Safranbolu'nun ünlü kuyu kebabını yedikten sonra yorucu ama bir o kadar da güzel turumuzun sonuna gelmiş olduk.

11 Şubat 2010

ÇizBakalım Yeni Avatarları ile Yayında

Aslında bu olay yeni olmasa da duyurmadan geçemeyeceğimiz bir haber. Yoğun ve uzun bir çalışma döneminin ardından yeni yıla ÇizBakalım olarak da bir merhaba demiş bulunmaktayız. Bu versiyonumuzda arayüzümüz tamamen değişti. Çizim ekranımız daha kullanışlı hale getirildi. Tüm bunların da yanında artık oyuncularımız, oyunda kullanabilecekleri avatarlarını oluşturabilecekleri bir arayüze sahip oldular. Oyuncular artık kendilerini burada oluşturdukları avatar ile oyun içerisinde ifade edebilecekler.

ÇizBakalım'ın yeni versiyonundaki avatarların oluşturulmasında bize verdiği destekten dolayı sevgili arkadaşımız Tamer Karataş'a da sonsuz teşekkürler.